Güncelleme Tarihi:
SERGEN Hoca’yı teknik adam olarak önce Gaziantep’te gördük. Son derece başarılı bir grafik çizdi. Takımını belirli bir noktaya taşıdı. Bu sezon da Sivas’ta aynı başarıyı sürdürüyor. Bir arkadaşımız olarak Sergen Yalçın’ın çok iyi yerlere gelmesini en çok isteyenlerdenim. Bir gün Beşiktaş’ın başına geçerse milli takıma kadar gidebileceği hissiyatı var bende. Fakat Beşiktaş için acele etmemeli.
Büyük takım çalıştırmadan önce mutlaka yarışmacı bir takımın başına geçmeli. Çünkü daha önce başına geçtiği Gaziantep ile şu çalıştırdığı Sivas, zor durumda olan takımlardı. Oysa yarışma boyutu çok farklıdır. Orada edineceği tecrübeyle Türkiye’nin en önemli teknik adamlarından biri haline gelebilir.
Adanmışlık şart
Gaziantep de, Sivas da onun kurmadığı takımlardı. Sezon başı itibarıyla bir takım oluşturarak lige başlarsa zannediyorum ki çok daha farklı bir Sergen Yalçın takımı izleyebiliriz. Bu anlamda bence Sivasspor ile seneye de devam edip ilk 5’i zorlamalı. Aksi halde yine kenara çekilip, zorda kalan bir takımın başına geçerse gerçek değerini bulamayabilir. Teknik adamlık esasen bir adanmışlık işidir. Futbol bilgisi ve zekasını adanmışlıkla birleştirirse önemli bir kariyere sahip olur. Ayrıca çok iyi bir teknik ekibe de sahip.
Kartal gözdağı verdi
“Şampiyonluğa oynayan üç takımın da puan kaybetmediği bir haftada siz Beşiktaş olarak hem kazanıp hem de iyi oynarsanız göz dağı verirsiniz.”
SÜPER Lig’in lideri Beşiktaş, esasen ligin ikinci devresine futbol olarak çok iyi başlamadı. Ancak, son Bursaspor maçında hem kazandı hem de iyi futbol oynayıp geri döndü. Şampiyonluğa oynayan üç takımın da puan kaybetmediği bir haftada siz hem kazanıp hem de iyi oynarsanız göz dağı verirsiniz. Siyah beyazlılar bunu bu hafta itibarıyla gerçekleştirdiler.
Fener’in artısı kadro
Fenerbahçe’nin sorumluluk alan ve karakterli futbolcuları var. Generallerin askerlere, askerlerin de generallere dönüştüğü bir oyun yapısına sahipler. İstedikleri zaman oyunu tutabiliyor, rakibi baskı altına alabiliyor ve oyuna başta sona hükmedebiliyorlar (Trabzon maçındaki gibi). Gaziantep’teki gibi maçın seyrini de anında değiştirebiliyor.
G.Saray kopuk oynuyor
Hamza Hoca ile beraber yeni oluşan oyun anlayışında Burak’ın ne kadar önemli olduğunu, takımdan ayrı kaldığında gördük. Fakat Galatasaray’ın önündeki en büyük engel kopuk kopuk oynaması. Yine de bu ortamda maç kaybetmeden ilerlemesi çok önemli. Fenerbahçe derbisine kadar puan kaybetmeden gitmeleri lazım. Bu anlamda Sivas maçı çok kritik bir viraj olacak.
CENK VE MERT İÇİN ZAMAN DARALIYOR
“Cenk 26, Mert de 25 yaşında. Yani akran sayılırlar. Türkiye’de daha uzun yıllar oynayabilirler fakat ben isterim ki bir an önce kaleyi devralıp Avrupa’ya açılsınlar.”
KALECİNİN bir takım için büyük önem taşıdığı bir gerçektir. Bazen maç kurtarır, bazen de arkadaşlarını cesaretlendirir. Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın kaleci konusunda şanslı olduğunu söylebiliriz. Çünkü ‘iki numaraları’ da çok iyi durumda. Gönül ister ki Mert Günok ve Cenk Gönen, sürekli oynayabilsin. Aslında çok zor bir işi başırıyorlar. Uzun süreli yedekliklerden sonra her oynadıklarında sanki ‘sürekli forma giyiyormuş’ gibi bir performans gösteriyorlar. Bu da takımları için bir güven kaynağı oluşturuyor.
Harun iyi işler yapıyor
Cenk 26, Mert de 25 yaşında. Yani akran sayılırlar. Türkiye’de daha uzun yıllar oynayabilirler fakat ben isterim ki bir an önce kaleyi devralıp Avrupa’ya açılsınlar. Çünkü yaş ilerledikçe, Avrupa defteri de yavaş yavaş kapanır. Diğer takımlarımızda da önemli işler yapan kaleciler var. Bursaspor’un kalecisi Harun, geçen yıldan başlayan ve bu sezon da süren başarılı bir performans ortaya koyup takıma ne kadar faydalı olduğunu gösteriyor. Devre arasında Trabzonspor’un kiraladığı Hakan Arıkan da, “Kaleci demek takımın yarısı demektir” sözünü ispatladı. Mersin’in sezon başından beri ortaya koyduğu performansta kaleci Nihat’ın büyük payını da unutmamalı.
SİVAS’TAN SONRASI ATEŞ HATTINDA
DÜŞME potasında şu an 5-6 takım gözüküyor. Henüz tehlikeli bölgenin eteklerinde gezse de gidişatı iyi olduğu için Sivasspor’un kefeni yırttığı söylenebilir. Dolayısıyla Sivas’ın altındaki tüm takımlar sıkıntılı. Bunlar içinde fikstür avantajı olanlar bunu iyi değerlendirirse yukarı tırmanır. Tek tek bakalım...
Ritm bozulsa da...
TORKU KONYA: Aykut Hoca, kurmadığı bir takıma gitti ve devre arası istediği takviyeleri de yapamadı. Onun takımını ancak seneye görebiliriz. Ritmlerini Galatasaray ve Gençlerbirliği bozdu ama yine de ligde kalırlar.
Başkent’te korku
GENÇLERBİRLİĞİ: Eskişehir mağlubiyeti Gençlerbirliği’ni de -fisktürünü de göz önüne alırsak- zor duruma itti. Düne kadar bir sıkıntısı olmadığı düşünülebilirdi ancak bugünden itibaren düşme korkusunu hissetmeli.
İşleri epey zor...
AKHİSAR: 13 maç sonra galibiyetle tanışmaları bundan sonrası için moral oldu. Fakat, evlerinde 6 maç oynayacaklar ve bunlardan üçü Galatasaray, Beşiktaş ve Bursaspor ile. Deplasman performansları belirleyici olacak.
Dezavantaları var
ESKİŞEHİRSPOR: Bu hafta Gençlerbirliği deplasmanında kazanmaları çok önemliydi. Rakiplerinin kaybettiği bir haftaydı. Fikstür dezavantajları var. Lider Beşiktaş ile yapacakları maç takımın geleceği açısından önemli.
Zirve takımları yorar
KARABÜK: İç saha maçları az fakat avantajı zirve ekipleriyle deplasmanda oynayacak olması. Riskli bölgedeki 4 takımla içeride oynayacaklar. Haliyle bu maçlardan alacağı sonuçlar Karabükspor’un konumunu belirler.
Bal-Kes uyanabilir
BALIKESİR: Düştü gözüyle bakılıyor ama 8 maçını içeride oynayacak ve üstelik bunların 4’ü de rakipleriyle. Zirve takımlarıyla ise dışarıda oynayacak ki bu maçlara kağıt üstünde zaten genelde kayıp olarak bakılır.
Dış saha avantajı
ÇAYKUR RİZE: Kalan 7 iç saha maçının üçünü Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor ile oynayacak. Bu bir dezavantaj ama deplasmanda puan toplamasını bildiği için yine de ligde kalma konusunda bir şansı var.
Kritik süreç içeride
KAYSERİ ERCİYES: Onların da kalan haftalarda fikstür avantajı bulunuyor. Kendi sahalarında 8 karşılaşma oynayacaklar. 6 deplasman maçının içinde büyüklerle oynayacak maçların olması da bir avantaj sayılabilir.